“Biz, işinde gücünde insanlarız gazeteci bey, öncesine, sonrasına pek aklımız ermez…
İki evlat var, ellerinden öper, büyük olanı kız, benim prensesim… Küçük olan hayta bir oğlan…
Biz hanımla tam okuyamadık, yani yarım kaldı bazı şeyler, dünya hali, ama sözümüz var, onlar iyi okuyacak, öyle bir okuyacaklar ki, şöyle mahalleden yürürken onlara bakıp yüreğim kabaracak…
Şimdi de kabarıyor… Ama öyle bir gurur başka bir şey tabii…
Televizyon dizilerindeki ağır abileri, film kahramanlarını severim, halleriyle bize bir şeyler anlatırlar, tabii anlayana…
Anlayan anlar, anlamayan anlamaz, her koyun kendi bacağından asılır…