Zavallı Amerikalılar... Dünyayı yönetme sevdası içindeler ama, bunu, kadim ulusların karakterini tanımadan yapmaya çalışıyorlar. Yakın gelecekte, yalnız Türkler’in değil, Rusların, Çinlilerin hatta Hindlilerin duvarına çarptıklarını da izleyeceğiz. Bir dünya devleti olup, herkesi kendilerine bağlı çöplük fareleri haline getirmeye çalışıyorlar, bunun için dünyanın dört bir yanının dağılmasını, kadim ulusların devletlerinin parçalanmasını istiyorlar, bu mümkün değildir. TV ekranında da söyledim, “tüp kaçağını çakmakla kontrol eden” Anadolu-Trakya coğrafyasının insanlarına bulaşmak ağır bir hatadır, bak, adam pijamayla tank kovaladı!..Yanlarındaki İngilizler’e güveniyorlar, onlar ise, 1876’da Abdülaziz’e karşı Mithat Paşa ile Hüseyin Avni Paşa’ya yaptırdıkları darbenin “copy-paste”inden başka bir işe yaramıyorlar.
Kadim bir milletiz, hafızamız güçlüdür, emperyalistin oyununu boşa çıkarmak ise her yüz yılda bir yaptığımız işlerden biridir... Geçiniz...
Daha fazla demokrasi, şimdi...
Suikast amaçlı bir emperyalist işgal girişimini sokakta püskürtmüş milletin, 12 Eylül damgasını taşıyan anayasayı kabul etmeyeceği açıktır. Destekledikleri darbenin püskürtülmesinden doğan hayal kırıklığıyla, “darbe püskürtüldü ama Türkiye demokrasisi tehlikeye girdi” başlığını kendilerine yakıştıran (siyaset bilimi açısından analizi tek kelime ile olur: Aptalca!) batılı meslektaşlar merak etmesin, Türkiye, milli iradenin siyasete verdiği talimatla “demokratik devrimini” gerçekleştirecektir.
Darbe, Türk siyasetinin tüm bileşenleri tarafından püskürtülmüş, ellerinde ulusal bayrakları ile sokağa inen insanlar, aralarındaki alt kültürel/etnik/dini ve tabii ki siyasi kimlikleri bir kenara bırakarak direnişi gerçekleştirmişlerdir. Böyle bir zeminde Türkiye’nin “otoriterleşeceğini” söylemek ancak, ahmakların işidir...
Millet, tüm unsurlarıyla demokratik direnişinin takipçisidir.
Demokrasi için hızlı adımlar...
BİR- Zaten bir dizi çalıştay ile pişirilmiş olan “Alevi açılımı”, derhal yaşama geçirilmelidir.