Söylememe gerek var mı, tabii ki, seçim sonucunu görmeden yazıyorum bu satırları, sonuç ne olursa olsun, değiştirmeye de niyetim yok.
Neden?
Çünkü seçim öncesinde Londra’dan gelen bir son dakika çığlığını önemsiyorum. The Economist’in, seçime bir-kaç gün kala yayınladığı “AK Parti’ye oy vermeyin” yolundaki yorum, aslında, yaşadığımız coğrafya açısından demokrasinin hayati önemini göstermesi açısından önemlidir...
Emperyalizm, Ortadoğu’yu, diktatörlük ve krallıklarla yönetmeye alışık bir kurum... Zaten, 2011’de Tunus’ta başlayan “Arap Devrimi”nin sonunun 300 masum sivilin öldüğü Suriye iç savaşına gelip dayanmasının nedeni bu...
...Veya, Mısır’da askeri darbenin, onun kanlı generalinin Batı tarafından bugün de “istikrar” adı altında destekleniyor olmasının da...
Batı açısından bu bölgede “istikrar” denilince akla Beşar, Sisi gibi diktatörler veya krallar, emirler gelir...
“Demokratik istikrar” onlar için vahimdir, çünkü halka dayanır, halkın talepleri ve siyasi rotası ise onlar için tehlikelidir...
Mesela, Gazze’de 2006’da yapılmış ve uluslararası gözlemciler tarafından “meşru” kabul edilen seçimi Hamas’ın kazanması kabul edilemez. Seçimi kazanmış Hamas’ı “terörist” ilan edip, son 10 yılda binlerce masum kadın, çocuk, yaşlı Filistinli’nin ölümüne yol açan aynı Batı için PYD, “terörist değildir...”