Bize, “kalıcı düşman ilan ettiği” İsrail’e son kurşunu 1973 Yom Kippur Savaşı’nda atmış Suriye’deki Baas ordusunun 4 yılda, 300 bin masum Müslümanı katlettiği bir dünyada, “dengeli diplomasi”dersleri vermeye kalkanlar var!..
İki yüzlülük vahim bir hastalıktır... Adına “küresel sistem” dediğimiz yapılanma, bu hastalığın ruhumuza bir yerinden girmesini, zamanla, yaşamın güçler mücadelesinde normal davranış yöntemimiz haline gelmesini zorluyor...
Arkasında “çıkarcılık” var...
“Çıkar” doğrultusunda atılan her adımın günümüz dünyasında “ahlaki” olması gerekmiyor. Eğer “insanlık ilkeleriniz” yaşamınıza yön veriyorsa, kapitalizm açısından “kaybedenler kulübü” aday üyesi olarak değerlendiriliyorsunuz... Nişantaşı Türkçesi’ndeki karşılığı “looser...”
Türkiye’nin Irak-Suriye hattından Mısır-Libya hattına kadar uzanan bir coğrafyada “yalnızlığından” söz edenlerin beyin kimyası böyle işliyor...
“Çıkarım varsa, 300 bin insanı öldürmüş bir neo-nazi diktatörle el sıkışabilirim, ülkesinin seçimle iş başına gelmiş bir cumhurbaşkanını hapse atıp, binlerce insanı meydanlarda katletmiş bir darbeciyle de aynı masaya oturup yemek yerim...”