200 yılı aşan ömrüyle Beyazsaray, bugün de güzel kokuyordur kuşkusuz, ne de olsa, anlı-şanlı Amerikan Başkanı Trump ve ailesini konuk ediyor. Ama işin siyasi yönünde ortalığı “b.k götürüyor…” Amerikan Başkanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi denilen bir katili, tek bir açıklamayla aklamaya çalıştı!
Kanalizasyon esas olarak yer altından akar ama iş, diplomasi ve siyasete gelince emperyalizmin ana karargahı Beyazsaray’dan geçiyor. İsrail’in güvenliği ve İran’la sürdürülen mücadele zemininde belli ki Beyazsaray, Cemal Kaşıkçı’nın katilini gözümüzün içine bakarak kurtarmaya çalışıyor.
Başarır mı, evet, başarabilir…
MİT oyunu bozdu
Yüksek ihtimal, Türkiye’nin, iki ayrı uçakla İstanbul’a gelen 15 kişilik infaz ve delil yok etme ekibini bu hızda ortaya çıkartacağını, konsoloslukta işlenen cinayetin belgeleneceğini, hatta, kurbanın cesedinin uzmanı tarafından müzik eşliğinde 7 dakika gibi kısa bir zamanda parçalanıp torbalanmasının belirleneceğini tahmin etmiyorlardı.
Trump, cinayeti işleyen “kötü adamlardan” söz ediyor! Oysa o ekibin 4 ismi doğrudan Prens’in adamı, ceset doğrama işini de resmi Suudi yetkili yapıyor. Yani, 2 uçakla 15 kişilik ekip, Suud yüksek makamlarının bilgisi dışında kendi kafasına göre geldi, İstanbul’da katliam yaptı, öyle mi? Trump’ın öyküsü bu, dünyayı böyle bir adam yönetmeye çalışıyor, herkes kapısını iyi kilitlesin.
Eli kanlı bir Prens ile samimi görüntü veren, bu arada, PKK için 100 milyon petro-doları cebine koyan Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Ankara’dan ne talep ettiğini asla merak etmem.
Önemli olan el sıkıştığı Prens’in elinden üzerine sıçrayan Kaşıkçı’nın kanını benim ülkeme sıvamamasıdır.
İsrail’leşme süreçleri
Suudi veliahtı Bin Salman ve BAE veliahtı Bin Zayed, esas olarak siyonizmin Ortadoğu’daki güçlü karakterleridir. Anladığımız kadarıyla, İsrail’in “düşmanını bul ve yok et” operasyonlarını da pek seviyorlar.
Mesela Abraham Golan diye bir Macar Yahudisi var, şirketinin adı, Spear Openations Group.
CIA’nın BAE’nin Dubai kentinde yerleşik adamı ve Bin Zayed’in danışmanı olan Filistinli Dahlan, bu şirketle 2015 yılında temas kuruyor, anlaşma imzalanıyor, Golan’ın emrindeki Amerikalı paralı askerler kendilerine verilen liste çerçevesinde Yemen’de 32 din adamı ve siyasetçiyi infaz ediyorlar!
Amaç, ABD-İsrail planı çerçevesinde Yemen’de İran’a karşı savaşı başlatmak. Başarılı oluyorlar, son üç yılda Yemen’de on binlerce masum öldü, bugün on binlerce çocuk açlıktan ölüyor…
Aynı ekip, 15 Temmuz’un arkasından çıkan ekiptir, emperyalizmin 1 Dolar’lık FETÖ’cü askerlerine paranın Bin Zayed üzerinden Dahlan eliyle iletildiğini hatırlatmama gerek var mı?..
Bunlar Trump’ın yakın müttefikleri!
Bir de utanmadan, papaz kılıklı casusunu karşıladığı Oval Ofisi’nde Evanjelist radikal Hıristiyan görüntüler sergiliyor, sen önce, odandan akan kanalizasyonu temizle, dünyayı bu kadar kirletmeye ne hakkın var…
Ört-bas etmeye çalışıyorlar
Suudi Arabistan’ın Amerika için denklemi çok basittir: Petrol pompalarının çalışmasını sağla, petrol fiyatlarını düşük tut, İsrail’e zorluk çıkarma, İran’la dalaşmaya devam et.
Bir de işin silah satışı başta parasal yönü var, o başka…
Bu nedenle Trump, o Prens gözünün önünde adam öldürüp bizzat parçalasa bile sesini çıkarmaz, hiç ümitlenmeyin…(Tersini yaparsa Suud’ların petrol fiyatını 200 Dolar’a çekebileceği yönünde teoriler var ama geçiniz, bunu tarihte bir kez, Kral Faysal yönetimi -1964/1975- yapmıştı, onu da kuzenine öldürttüler. Riyad’da ikinci bir Faysal görünmüyor.)
Hele, İran’a (bağlantısında Türkiye’ye) Siyonist saldırıyı planlamış, harekete geçmişken, Suudi Arabistan’daki yakın müttefikini nasıl kaybeder? Prens dediğin adam, aynı zamanda Trump’ın damadının kankası…
Neyse…