Gerçekçi olalım.
“İbrahimi dinleri” hiçbir zaman sevmedi, onların insanları ortak inançlar doğrultusunda cemaatleştirmesini, bireyin üzerine inancı bir tül gibi örtmesini, bencilliği/kibri yasaklayıp, diğer insanlar ve toplum için mesuliyetler yüklemesini, önünde bir engel olarak gördü.
Kapitalizm, korumasız, yalnız ve bencil “bireyler” sever.
Etnik veya dini coğrafyasının önemi yoktur, kendisine zorlanan hırslar doğrultusunda bencil hedefler rotasında ilerleyen, rekabeti seven, rekabet için teçhiz edilmiş ve omuzlarına basıp geçtiği “kaybedenleri” birer çöplük faresi gibi gören “bireyler…”
Başarıya giden yolda her şey mubahtır.