Takip ediyorsunuz, insanlar değil, kavramlarla ilgilenmeyi tercih eden bir beyin kimyasına sahibim ama bu, özellikle kamuoyu önünde kalem oynatan şahısların gündemimize taşımaya çalıştıkları kavramlarla mücadele etmeyeceğim anlamına gelmiyor...
Şahıslar değil, bu şahısların temsilciliğini yapmaya çalıştıkları kavramlar önemlidir...
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün 23 Ağustos 2016 tarihli “Çocuğu canlı bomba yapan Ortadoğu Allah belanı versin” başlıklı yazı tipik bir örnek...
Kadim ulusların büyük bir emperyalist saldırıyla karşılaştığı, etnik/dini fay hatları kullanılarak boğazlaşmaya zorlandığı bir coğrafyaya, yaşanılan kanlı senaryoları, kumpasları ıskalayarak topluca bela okumak, bu kan banyosunu yaratmış küresel güçleri maskelemekten başka bir anlam taşımıyor...
Türk, Arap, Acem, Süryani, Kürt, Hıristiyan azınlıklar...
İnsanlığın ortak medeniyet yolculuğunun başladığı bu coğrafyadaki kadim ulusların yaşadığı büyük yıkım, bu uluslara uygun görülen barbar muameleler görülmeden, mazlum uluslara bela okumak berbat bir tercih olmalı...
Canlı bombalar emperyalist piyonlardır
Eğer, Ortadoğu’nun çocuklardan canlı bombalar yaratan bir “terör fabrikasına” dönüşmesini tartışacaksak, tam 5 yıldır, bir diktatörün attığı varil bombaları altında hayatını kaybetmiş onbinlerce çocuğun hesabıyla başlamak zorundayız...
Dünyanın küresel güçlerinin Suriye-Irak topraklarını bir bilek güreşi alanına çevirmesini, insanlığa yön verme iddiasındaki güçlerin, büyük bir yıkıma geçit vermesini değerlendirmeden, bütün bu senaryonun asıl kurbanlarına topluca nasıl bela okuyabiliriz...
Çocuklardan canlı bomba yapan, Ortadoğu’nun kadim uluslarının kökleri tarihin derinliklerine uzanan kültürü değil, doğrudan emperyalizmdir...
Bölge ülkelerinin haritalarını yeniden çizmek, bunun için mezhep/etnik unsurları kullanmak için yola çıkmış, bu senaryolarını hayata geçirmek için de masum insanların çocuklarını öldüren bir senaryo ile karşılaştık.
1982 Yinon Siyonist Planı çerçevesinde, İsrail’in geleceğe dönük tüm güvenlik endişelerini yok etmek amacıyla Suriye, Irak, Sudan, Libya devamında, Suudi Arabistan, Türkiye ve İran’ı parçalamayı hedefleyen emperyalist bir saldırı olacak, biz bunu görmezden gelip, kanlı bir anaforun içinde evlatlarını kaybeden bölge halklarına bela okuyacağız, bu, olacak
O planı biz yok ettik
TSK’nın desteğinde, Özgür Suriye Ordusu, özellikle de Türkmen Tugayları’ndaki kardeşlerimizin Cerablus’ta başlattığı harekat, sözünü ettiğim planın tarihin tozlu raflarına gönderilmesinin ilk adımıdır...
Ortadoğu tarihi açısından 15 Temmuz Demokrasi Direnişi’ni, 24 Ağustos anti-emperyalist müdahalesiyle birleştiren bir milattır...