1994 yılında, kısa adıyla RTÜK olarak tanınan Radyo-Televizyon Üst Kurulu kanunun hazırlanmasında siyasi koordinatör olan Oltan Sungurlu’ya söylediğim lafın arkasında bugün de duruyorum: RTÜK bu yapısıyla derhal lağvedilmelidir.
O tarihte siyaset geldi bize fikrimizi sordu, söyledik: RTÜK esas olarak teknik bir kurum olmalı, teknolojinin gelişimi doğrultusunda görsel-işitsel yayıncılığının zemininin sağlıklı yapılanması ve korunmasında görev yapmalıdır. Yayınların “etik/ahlaki” takibini yayın meslek kuruluşlarından seçilmiş bir kurul yapmalıdır.
Radyo-TV yayınlarında “suç unsurunu” takip, savcılıkların, cezalandırması da mahkemelerin kararında olmalıdır, bir kurul kararıyla yayın durdurmanız demokrasiye aykırıdır, suçu tespit edecek olan adalettir, dedik.