Prof.Efraim İnbar, dünya strateji araştırmaları alanında özel yeri olan bir isim. İsrail’in sağcı ve devlet stratejilerini belirleyen kurumu Begin-Sedat Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin direktörü. Kendilerini, “İsrail’in güvenliği için gerçekçi, muhafazakar, Siyonist gündeme sahip” bir kurum olarak tarif ediyorlar. 1955 yılında ABD-İsrail ittifakında köprü olması ve Yahudi şeriatı ile küresel değerleri buluşturması amacıyla kurulmuş, “Dini Siyonizm”in lideri Haham Meir Bar-İlan’ın adını taşıyan Bar-İlan Üniversitesi ile birlikte çalışmalarını yürütüyorlar.
Prof.Efraim İnbar, 2 Ağustos günü, “DAEŞ’in Yıkılması Stratejik Hatadır” başlıklı yazısı ile dikkat çekti, o sırada püskürtülmüş darbe girişiminin sıcaklığını yaşadığımız için elimiz değemedi, ama başlayan Fırat Kalkanı Harekatı nedeniyle bu yazıya yakından bakmamız gerekiyor.
Yazının ana fikri şu cümlede yer alıyor: İstikrar tek başına anlam ifade eden bir kavram değildir, yalnız çıkarlarımıza hizmet ettiğinde tercih edilebilir.
Prof.İnbar, aslında bu cümleyle Irak-Suriye coğrafyasının yıllardır yaşadığı, Müslümanlar’ın birbirini öldürmesine dayalı kaos ortamının kimler tarafından desteklendiğini itiraf ediyor. Tezini; 1-DAEŞ’in varlığı İran’ın bölgede yayılmasını önlüyor, 2- İkisi de Batı karşıtı olan DAEŞ-Hizbullah çatışması aslında Batı’nın stratejik çıkarlarına hizmet ediyor, 3- DAEŞ’in yıkılması yeni bir “terörist diaspora” yaratacak ve tehdit doğrudan Batı’nın başkentlerine taşınacak, 4-DAEŞ, Irak-Suriye gibi yıkılmış devletlerin orduları karşısında bir varlık gösterebilir ama İsrail ordusu gibi bir askeri güç karşısında çaresizdir, o zaman, neden bir tehdit algılayalım, gibi önermelerle güçlendirmeye çalışıyor. (Meraklısına: http://besacenter.org/perspectives-papers/destruction-islamic-state-strategic-mistake/
Son tahlilde Prof.İban’ın Amerikan yönetimine mesajı şu: DAEŞ’i tahrip etmeyin, onun, güçsüz bir şekilde varlığını korumasını sağlayın.