Ülkenin, boş tartışmalar gündeminden fena halde sıkılmış durumdayım. Köşe yazılarının önemli bir bölümünü artık okuyamıyorum, sosyal medyadaki varlığım ise halen sürdürdüğüm yayıncılık çalışmalarıyla sınırlı, bulaşmıyorum.
21’inci yüzyılın dönüm noktasında hala,hangi cemaat memleket için iyidir, hangisi kötüdür tartışmalarını izlemek mesela, bir toplumsal takıntı hastalığının kimliğini taşıyor.
Çağın hedeflerinden nasibini almamış tüm örgütlenmelerin anlamını yitirdiği çok gerçekçi bir süreçten geçiyoruz oysa, bilimin rotasından saptığımız an, felaketimizin kilometre taşlarını döşemiş oluruz.
Toplum olarak, yaşadığımız sorunların nedenini teşhis ve tedavisini belirleme sürecinde bile işi Kemalist-muhafazakar