Günümüz medeniyeti (!) çok kaba bir anlatımla, “içten patlarlı motor” medeniyetidir. İhtiyacımız olan enerjiyi de benzer metodlarla karşılıyoruz. Yani, 300 yıllık öykümüz, “fosil yakıtlar” olarak adlandırılan kömür ve petrole dayalı...
Uzaydan çekilen fotoğraflarında mavi görülen, yeşilliklerini de bize sunan kutsal gezegenimiz, milyonlarca yıl derinliklerinde saklamaya çalıştığı o siyah maddeleri bizden kaçıramadı...
İş, teknolojiye dönük açlığımızla birleşince de bu hallere geldik...
Bilim insanları “alarm zilini” çalalı çok oldu: İnsanlık fosil yakıtları kullanmaya başladığı günden itibaren dünyamız atmosferi bir derece -sabit- ısınmış durumda. Bu, beklenmedik mevsim değişikliklerine neden oluyor. Eğer iki derece ısınırsa, fel