Trabzon’un o yıllardaki tek yemekli lokalinde 31 Aralık 1967 gecesi bir araya gelen üst düzey bürokrat ve eşraf açısından yaşam, sürprizlere kapı aralamayacak ölçüde durmuş-oturmuş kimlik taşıyordu. Sanki akıp giden bir ırmağın, baraj gölüne kavuştuğu ve birden görünmez olduğu o buluşma noktasında gibiydiler…
Sanayi 2.0’dan, sanayi 3.0’e geçiş sancıları yaşayan, 7 yıl önce ilk askeri darbesini görmüş, bir başbakan ve 2 bakanın idamını seyretmiş ama, devlete bakış açısı, ahlaki değerleri ve dini hassasiyetleri ile “tarif edilmiş” bir toplumun “tartışmalı rahatlığı” yaşanıyordu.
Soğuk Savaş’ın insanlığı ikiye bölen kalın duvarları, bu duvarların arkasında her ideolojinin kendisi için oluşturduğu katı kurallar, karşılıklı olarak değişime asla izin vermeyen sert ama