1972 yılında kurulmuş bu kurumda askerler, sivillerin işlerine karışmasını önleyici tüm uygulamaları gerçekleştirdiler. Ortaya çıkan tablo bellidir. 12 Eylül darbesi, 28 Şubat müdahalesi, bir sürü askeri atamadan kaynaklanan ve ucu mutlaka siyasete dokunan tartışma, nihayetinde 15 Temmuz işgal amaçlı darbesi!..
YAŞ’ta askerler 9’a 2 üstünlük sağlamıştı ve ortaya bir FETÖ darbesi, komutanından çok ABD’de bakılan bir adama biat etmiş subay ve astsubaylar çıktı.
Hakkını teslim edelim, bunu ilk anlayan ve etrafındaki zevata bir türlü kabul ettiremeyen ve yalnız kalan isim de Erdoğan’dır.
Bence, Külliye’nin bugün de “Ordunun Sivil-Demokratik Kontrolü” konusunda uzmanlığı ve çok yetkin çalışmaları olan isimlerden uzman desteği alması, üniversitelerin konuyu akademik zeminde tartışması gereken bir dönemden geçiyoruz.
Yaşanılanlar, pek hayra alamet değildir…