Odaklanmamız gereken tek konu var: Bağımsızlık ve bütünlüğümüzü koruyacağız!..
15 Temmuz’da sokağa silahsız inip, emperyalist darbe planını bozan millet, sesi yüksek çıkan herkesten bunu bekliyor, geri kalan bütün tartışmalar teferruattan ibarettir.
Tarihimizin en büyük ihaneti ve çok güçlü emperyalist bir saldırıyla karşılaştık, üzerinden 2 ay bile geçmedi.
Ortadaki gerçek önümüzde net olarak duruyor: Emperyalizm Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek istedi!..
Onun ortadan kaldırılmasıyla başlayacak süreç, bu ülkenin kanlı bir iç savaşa sürüklenmesi, doğacak kaos ortamının ise NATO merkezli işgalle sonlandırılmasıydı.
Bu süreçte, şu anda harekat yaptığımız coğrafyalarda bir “terör koridoru” kurulup, meşrulaştırılacak, Irak-Suriye coğrafyası 6 kanton devlete bölünecek, Türkiye ise, bırakın bu yüzyılı 22’nci yüzyılı bile kaybetmiş, evlatlarını bitmek bilmeyen kanlı senaryolarda kaybeden, “beyin takımı üretemeyen” bir sömürgeye -yüksek ihtimal- küçülerek dönüşecekti.
Ortadaki tablo budur. Buna itirazı olan var mı, yok, o zaman her akşam TV kanallarında neyi tartışıp, neleri konuşuyoruz Allah aşkına?.. Yazdığımız köşe yazılarının arasına sıkıştırdığımız “kışkırtıcı” cümlelerle hangi tür yeni bir hesaplaşmanın zeminini yaratıyoruz?
Medya ön cephedir