Türkiye'de değişim ve dönüşüm rüzgârları esmektedir. Bu değişim, dönüşüm; laik, demokratik, hukuk devleti ve Türklük anlayışından uzaklaşılarak, toplumun anlayış ve değerlerinin değiştirilmesiyle gittikçe din devletine doğru evirilen bir istikamette gerçekleştirilmektedir.Din istismarı yapılıyorToplumun hassas olduğu din konusu kullanılmakta, hassasiyetler okşanmak suretiyle dindar olunduğu anlatılmakta, bunun için medyanın tamamına yakını kontrol altına alınarak algı operasyonları yapılmaktadır.Vicdani ve özde Müslümanlık yerine, şekli Müslümanlık ön planda tutulmakta, bu durum konuşma ve görüntülerle geniş toplum kesimlerine ulaştırılmaktadır.Fakir fukaranın yanında olunduğu görüntüsü vermek için "çat kapı" adı altında önceden planlı senaryolar düzenlenerek toplum kandırılmakta, erzak dağıtımıyla da bağımlı hale getirilmektedir.Cemaat ve tarikatlara imkânlar sağlanmakta, fırsatlar verilmekte, tümünden faydalanmak için devlet ve hükümet kademelerinde, bürokratik kadrolarda alanlar tahsis edilerek buralarda yer almaları sağlanmaktadır.Anayasanın değiştirilemeyecek maddeleri dahi tartışmalı hale getirilmiş, "yeni anayasa" söylemiyle de değiştirilmek istenmiştir. Hatta anayasadan laikliğin çıkarılmasının gerektiği, en yüksek makamlarca dahi ifade edilmiştir.Eğitim sistemi dindarlık üzerine oturtuluyorTürk Millî Eğitimi yerine, dindar eğitim sistemi oluşturulmaktadır. Laikliği, bilimi ve çağdaşlığı, Atatürk ilke ve inkılaplarını ve Türk Milletinin değerlerini ön planda tutan millî gençlik yetiştirmek yerine, dindar gençlik yetiştirmek açıklıkla ifade edilmiştir.Bu amaçla Türk Millî Eğitim felsefesinde, yönetmeliğinde ve müfredatında köklü değişikliklere gidilmiştir. Ön görülen eğitim sistemini desteklemek için din odaklı vakıf ve dernekler kurulmuş, mevcutlardan bir kısım da bu amaca hizmet edecek şekle getirilmiştir. Önde gelen kişiler de bunlara destek olmuştur.Atatürk, İstiklal Savaşı kahramanları, cumhuriyetin kurulması ve yüceltilmesinde pay sahibi olanlarla ilgili kısımlar müfredattan çıkarılmış veya azaltılmıştır. Onların yerine "Cihat" konusunun müfredata sokulması endişe uyandırmıştır.Gururla söylediğimiz "andımız" kaldırılmış, buna gösterilen tepkiler etkisiz kalmıştırCahillikten istifade amaçlanmaktadır. Bu konuda YÖK denetleme kuruluna atanan bir profesörün, okuma oranının artmasının tehlikeli