Yunanistan, Türkiye'yle görüşmek yerine, sorunları AB platformuna taşıyarak Türkiye-AB arasındaki sorunlar haline dönüştürmeye çalışmıştır. AB'nin Aralık Zirvesinden Türkiye'ye yaptırım konusunda istediğini tam olarak alamasa da, bu hususun Mart Zirvesine taşınması ve ABD'nin tutumuyla koordineli hareket edileceği kararının çıkmasıyla amacına oldukça yaklaşmıştır.
Bir taraftan AB'nin diğer taraftan da ABD'nin yaptırım tehditleri, Türkiye'yi yeni arayışlara sevk etmiştir. Türkiye, Yunanistan'a önkoşulsuz görüşme teklifini tekrarlamış, AB ve ABD'ye de ilişkileri yeniden iyileştirmek için çağrıda bulunmuştur. Sonuçta, 2016 yılında Yunanistan'ın olumsuz tutumuyla kesilen istikşafi görüşmelerin yeniden başlaması ve ilkinin de 25 Ocak'ta İstanbul'da yapılması kararlaştırılmıştır.
Neler görüşülecek?
İstikşafi kelimesi keşif, araştırma, anlama, tanıma anlamındadır. Görüldüğü üzere, sonuç alıcı olmamakla birlikte, sorunların araştırılması ve tespitini içerdiğinden yine de bir ön görüşme mahiyetindedir. Ancak, "60 toplantıda sorunlar anlaşılamamışsa, 61nci de mi anlaşılacak?" sorusunu da akla getirmektedir.
İstikşafi görüşmelerin yeniden başlaması, Doğu Akdeniz'deki gelişmelerden sonra gündeme gelmiş, bunda ABD ve AB'nin Türkiye'ye yaptırım baskısının rol oynadığına ilişkin yorumlar da iç ve dış basında yer almıştır. Ancak görüşme konularının kapsamında görüş ayrılıkları vardır.
Türkiye, daha önce 60 tur ne görüşüldüyse, bundan sonraki süreçte de onların görüşüleceğini ve bunların da Yunanistan'la ihtilaflı olan tüm konuları kapsadığını ifade etmektedir. Yunanistan ise, gündemde sadece Ege ve Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının belirlenmesinin olduğunu, Ege'deki bazı adaların aidiyeti, silahlandırılması gibi konuların hiçbir Yunan hükümeti tarafından tartışılmayacağını belirterek, görüşmelerin ön koşullu olacağını ortaya koymaktadır.