Son günlerde dış politikada, güvenlikte ve ekonomide sakin bir görünüm var. Bunda ABD başkanlık seçiminin sonuçlanmasının, Karabağ savaşında anlaşma sağlanmasının, koronavirüs için aşı bulunduğunun açıklanmasının, Doğu Akdeniz'de dikkatin İzmir depremine çevrilmesinin rolü olduğu söylenebilir.
Bu durum her şeyin sütliman olduğu anlamına gelmemelidir. Yakın bir gelecekte bu konularda, Libya, Suriye ve buna eklenebilecek diğer konularda yeniden hareketlenme beklenmelidir. Hazırlıklı olmakta ve ön alıcı tedbirler almakta yarar görülmektedir.
Biden ne yapacak?
Biden'in Türkiye aleyhinde ifade ettiği konulardan hangisinin üzerinde yoğunlaşacağı henüz belli değildir. Bunu Ocak ayından sonra izleyeceğiz.
Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki tavrını Rum-Yunan ikilisinden yana devam ettirmesi sürpriz olmayacaktır.
CAATSA yaptırımları konusunda defalarca kararlılığını belirten Biden'in, istese dahi, uygulamadan vazgeçeceği beklenemez. Ancak yaptırımlardan yumuşak olanları mı, yoksa sert olanları mı seçeceği önemli olacaktır.