Pek çok okur, bir şüphesini paylaşıyor. ABD ile süren gerginliği "danışıklı dövüş" olarak nitelendiriyor ve Türkiye'ye kurulan tuzağın gözden kaçırıldığına inanıyorlar.
Bir okur soruyor:
1-Rahip Brunson olayı, Suriye'nin bölünmesini ve kuzeyinde bir PKK devleti kurulmasını halktan saklamak için perdeleme işlevi görüyor. Madem bu kadar ABD ile kavgalıyız, nasıl oluyor da Menbiç'te birlikte devriye görevi yapıyoruz? Askerden askere ilişkiler birlikte devriye görevi yapacak kadar iyiyse neden Fırat'ın doğusuna geçemiyoruz?
2-Bu bir danışıklı dövüş ise Türkiye'nin öncelikli sorunu, ABD'nin parçalama çabalarından önce AKP'nin oynadığı rol değil mi? Bu durumda AKP'yi desteklemek, ABD'yi desteklemek anlamına gelmiyor mu?
3-ABD'ye verilecek en ciddi cevap, derhal Suriye yönetimi ile doğrudan görüşmelere başlamak, İdlip'te, Afrin'de ve PKK kontrolündeki bölgede ortak hareket etmek kararı almak değil midir? Bunun yapılmaması, danışıklı dövüş şüphesini kuvvetlendiriyor.
***