Günlerdir, 15 Temmuz kontrollü darbe girişiminin arkasındaki niyeti sorguladığım için Barzani'nin gelişinde, İstanbul ve Ankara'da, havaalanlarına "Kürdistan bayrağı" olduğu söylenen bir bez çekilmesi ve Çankaya Köşkü'ndeki görüşmede de aynı bezin bulundurulması üzerinde duramadım.
Fakat arkadaşımız Batuhan Çolak, "Kürtlerin bayrağı" denilen o bezin 1927'de Ağrı isyanında kurulmak istenen "Ağrı Kürt Cumhuriyeti" için kullanıldığını, tasarımın İngiltere'ye ait olduğunu yazdı.
Arkadaşımız Selcan Taşçı ise bu düzenlemenin amacının ne olduğunu açıkladı:
"Bir veya birkaç kişiyle anlaşarak, duruşu şahsiyetçilikle yoğrulmuş Türk Milliyetçilerinden/ülkücülerden 'toplu evet'i koparamayacağını gören iktidar, yıllardır 'bireysel temel hak ve özgürlükleri' dahi ağaların, şeyhlerin, şıhların ipoteğindeki 'bölge'ye yöneldi."
***
Binali Yıldırım, hâlâ "Irak anayasasına göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır. Ve bunu dünya da tanıyor. Bunu yeni bir uygulamaymış gibi gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değildir." diyor.
Türkiye'de ne zaman, böyle bir uygulama yapıldı? Binali Bey, milletin bu rezaleti kabulleneceğini ve içine sindireceğini mi zannediyor?
***
Konunun tarihi ve diplomatik boyutlarını ise Halk TV'de Onur Öymen anlattı:
* Bayrak konusunu, Barzani'nin, Türkiye ziyaretinden önce tekrarladığı bağımsız bir Kürt Devleti ilanı için referanduma gidileceği yolundaki sözleriyle birlikte değerlendirmek lâzımdır.
* Atatürk, 16-17 Ocak 1922 tarihinde Falih Rıfkı Atay'ın Musul ve Kürtler konusundaki sorusuna şöyle cevap vermişti: