Tayyip Erdoğan, Dünya Girişimciler Zirvesi'nde IMF'nin Türkiye'yi siyasi vesayet altına alma girişimlerini hatırlatarak, "Dünyada siyasetin ve ticaretin odak noktaları değişiyor. Bölgesel ve yerel odaklı yaklaşımlarla hareket ediliyor. Dünyanın tek merkezden yönetilemeyeceği yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. IMF'ye 'niye borçlanmaları dolarla yapıyorsunuz?' dedim, 'Altınla olsun borçlanma!' dedim. Dolarla dünya kur baskısı altında kalıyor. Altın tarih boyunca hiçbir zaman baskı unsuru olmadı. 'Altınla bu adımı atalım'
Bilindiği gibi, ABD'nin küresel liderliği doların dünya piyasalarındaki egemenliğine bağlıdır. Her ne kadar Rusya ile Türkiye arasındaki ticarette milli para kullanılması telaffuz edilse de bunu hayata geçirmek mümkün olmadı. Çin'in trilyon dolarlık birikimleri ise Amerikan bankalarında... Çin, parasını geri istese ABD para basıp verebilir ama Dolar o zaman yerlerde sürünür. ABD, 1973'te Doları altına endeksli olmaktan çıkarmış, egemenliğini bu sayede geliştirmiştir. Dolayısıyla Doların egemenliğine saldırı, ABD için savaş sebebidir. Tabii gerekçe olarak "kimyasal silah üretiyorlar" gibi yalanları kullanırlar. Saddam'a ve Esad'a yaptıkları gibi… Veya "terör destekçisi" derler; Kaddafi'ye yaptıkları gibi!
***
ABD'nin Türkiye hakkında nasıl bir iyilik düşündüğünü ise "Amerika'yı kontrol eden düşünce kuruluşu" Rand Corporation, bir makaleyle gösterdi. "Türkiye'nin çifte standardı: Ankara'nın eylemleri, IŞİD'e karşı mücadele etme iddialarıyla nasıl çelişiyor?" başlıklı makale, FETÖ'cü olduğu iddia edilen eski emniyet müdürü Ahmet S. Yayla ve Colin P. Clarke tarafından yazılmış.
Makale, IŞİD'in büyümesine Türkiye'nin sebep olduğu iddiası ile başlıyor ve "Türkiye sınır kentleri, Suriye ve Irak'taki IŞİD ve diğer isyancı gruplara katılmaya çalışan yabancı savaşçıların lojistik merkezleri oldu. Sadece 2013 yılında gelen dünyanın dört bir tarafından gelen 30 bin militan Türk topraklarını sözde cihad karayolu haline getirdi. Ağustos 2015 itibarıyla, Türkiye sınırlarını sıkıca kapattı ve IŞİD ile mücadele koalisyonuna katılmayı kabul etti ama yabancı savaşçıların büyük kısmı Irak ve Suriye'ye gelmişti. IŞİD militanları, Türkiye'de ücretsiz olarak tedavi edildi." diye devam ediyor.
İki yazar, Türkiye'nin IŞİD petrollerini sattığı iddiasını ayrıntılarıyla anlatarak sözü bundan sorumlu olan Türk yetkililerin, IŞİD'in uzun ömürlü olmasını sağladığına getiriyor ve dolaylı olarak Tayyip Erdoğan'ı suçluyor. Zeytin dalı operasyonunun sadece Türkiye'yi terörizmden korumakla kalmadığını, Suriye topraklarının kontrolünü ele geçirmeye dönük olduğunu öne sürüyorlar.