Türkiye'de her geçen gün hukuk, rayından çıkarılıyor. Hukuk sistemi, zaman zaman adalet için değil, muhalifleri susturmak için kullanılıyor.Enis Berberoğlu'na verilen ve "iyi hal"den 25 yıla düşürülen müebbet hapis cezası başka nasıl açıklanabilir?Barberoğlu "devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etmek" ve "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek"le suçlandı ama ceza ilk suçlamadan verildi. FETÖ'cüler serbest bırakılırken gazeteci bir milletvekili tutuklandı!***Peki devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri, hangi ülke hesabına askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin edilmiş? Böyle bir suçtan ceza verilebilmesi için lehine casusluk yapılan ülkeyle irtibatın somut delillerinin ortaya konulması gerekir! Bu soruların cevabı verilmeden alelacele karar verilmesi hukuki bir zorunluluktan kaynaklanmıyor!Ayrıca devletin bütün bilgi ve belgelerinin gizli kalması gerekmez ki? Mesela MİT TIR'ları konusu, basında çıktığı için Türkiye, Suriye bataklığında boğulmaktan kurtuldu!***Fakat bu haberler, siyasi iktidarın, Türkiye'yi nasıl bir uçuruma sürüklediğini de gösterdi. Bu sebeple halkın desteği azaldı. Öyle ki bu tartışmalar sırasında 7 Haziran 2015 seçimleri yapıldı ve AKP, tek başına iktidarı kaybetti. Tek başına bu haber yüzünden mi oldu? Elbette değil ama bu haberler iktidarın ne yapmak istediğinden emin olmayan kitlelerin bir kısmını, seçimden bir ay önce iktidar aleyhine çevirdi. İşte Cumhuriyet'i ve yazarlarını hedef almalarının bir sebebi budur. Yoksa aynı haber, Aydınlık gazetesinde 14 ay önce yayınlanmıştı.***Bir de işin uluslararası boyutu var. Onu da CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay hatırlattı ve "Bu dosya Erdoğan'ın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasına zemin oluşturan dosyadır. Gün gelecek milletvekilimize 25 yıl hapis veren dosya nedeniyle Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır." dedi.Yani bu haberler delil gösterilerek siyasi iktidar üzerinden, Türkiye, terör gruplarına silah vermekle suçlanabilir? Zaten Suriye'nin bu konuda resmi başvuruları vardır!Fakat böyle bir ihtimal var diye haberciler Türkiye'nin aleyhine casusluk yaptı diye suçlanamaz. Zira Türkiye'nin Suriye politikası, iç hukuk bakımından başlı başına bir suçtur. "Eğit-donat" gibi projelerle "yabancı ülke aleyhine asker toplamak" gibi suçlardan siyasi iktidar yargılanması gerekirken bu suçu ortaya çıkaran gazetecilere casus muamelesi yapılması, telâşın büyüklüğündendir!Suçluların telaşı tabii...***Bir de Meclis iç tüzüğünde değişiklik yapacaklar ya muhalefetin milletvekillerine gözdağı verilmesi gerekiyor! Meclis Başkanı İsmail Kahraman ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, "CHP katılmazsa katılmasın, MHP ile birlikte hallederiz" dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da HDP'li sözcünün, "AKP Genel Başkanı'nın MHP ile mutabakatı var mıdır?" sorusu üzerine "Gerek anayasa değişikliğinden sonra çıkacak uyum düzenlemeleri gerekse iç tüzük çalışmaları bakımından (bunların) yapılması gerektiği hususu, genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli tarafından zaten daha evvel hatta birkaç defa çeşitli vesilelerle açıkça dile getirilmiş bir husustur. Sayın Cumhurbaşkanının Salı günkü ifadeleri aslında Sayın Genel Başkanımızın bu açıklamalarını teyit eden ifadelerdir." diye cevap verdi ama yine de Meclis'i dikensiz gül bahçesine çevirmek istiyorlar ki alelacele CHP'nin gazeteci kökenli bir milletvekili tutuklandı!Oysa onun da ikametgâhı belli. Kaçma şüphesi de yok! Kimin damadı olduğuna da bakmamışlar demek ki!