Türkiye Cumhuriyeti'nin 93'üncü kuruluş yıldönümünde, en büyük iç tehdit, doğrudan doğruya siyasi iktidardan ve onun siyasi destekçisinden gelmektedir!Her ne kadar şimdilik, "üniter başkanlık" deseler de başkanlık sistemi girişimi de Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya dönüktür.***Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin beyin takımı, içine sızanların da yardımıyla tasfiye edilmiş, geri kalanlar da yine dış destekli FETÖ'cü darbe girişimine karıştırılarak saf dışı edilmiştir. Bu arada TSK'nın cumhuriyeti koruma ve kollama görevi de kaldırılmıştır. Bir tarihçi dostumuzun sözleriyle ifade edersek; "Deniz kuvvetleri amiralsiz bırakılmış, hava kuvvetlerinde savaş pilotlarının sayısı, savaş uçağı sayısından daha az duruma düşürülmüştür. Açık, hızla eski pilotlardan kapatılması gerekirken iş ağırdan alınmıştır. Askeri liseler ve harp akademileri, Sevr Antlaşması'nda öngörüldüğü gibi kapatılmış, harp okulları ise Millî Savunma Üniversitesi bünyesinde sıradan okullara dönüştürülmüştür. Asker hastaneleri, intikam için kapatılmış, sivil kişilere verilen görevler, orgeneral, korgeneral, tümgeneral, tuğgeneral gibi rütbelerle eşleştirilmiş, adeta 'sivil paşa'lık sistemi hortlatılmıştır."Sivil paşalık Osmanlı'da vardı ama aynı tarihçi, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:- Osmanlı'da ulemanın kanı şehit kanı ile özdeş kabul edildiğinden, idam edilmeleri mümkün değildi. Ulemadan idam edilecek bir kişi varsa kendisine önce paşalık unvanı verilir, bir süre sonra da idam edilirdi. ***Şimdiki sivil paşaların idam edilmesi söz konusu değil ama onlara giydirilen general gömleği, Türk milletinin idam gömleği sayılabilir!