Zeytin Dalı Harekâtı devam ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bölgemiz üzerinde farklı emelleri olan güçlerin, derenin taşıyla derenin kuşunu vurma oyununu bir kez daha bozmuş olduk." demişti.
O sırada, Batı medyasında, "Türkiye, Kürtleri vuruyor" diye yaygara koparılıyordu. Oysa Türkiye, terör örgütleriyle mücadele ediyordu. IŞİD patenti altında, dünyanın dört bir tarafından terör eğitimi görmüş insanları bölgeye getirseler de asıl olarak, bölgenin insanlarını birbirine karşı kullanan güç de belliydi. Taktik her zaman aynıydı. Muhalif bir gücü, iktidar vaadiyle destekle, silahlandır, güçleri yetmezse takviye et ve Müslümanı Müslümana kırdır!
ABD, İngiltere ve Fransa, 20'nci yüzyıl boyunca Orta Doğu'da derenin taşı ile derenin kuşunu vurdu. 21'inci yüzyılda da bu oyuna devam ediyorlar. İşte Irak ve Suriye'de olan bitenin özeti budur. ABD, bu taktiği sistematize ederek, "İslam içi çatışma stratejisi" diye adlandırmıştır. Temel yaklaşımları budur.
Tabii, bu taktiğe karşı sizin ne yaptığınız önemlidir. Yoksa siz de bu projelerin eş başkanlığını üstlenmişseniz, Arap Baharı'nı İstanbul'da organize etmişseniz, Suriyeli muhaliflere, "lojistik destek" ve askeri eğitim vermişseniz derenin kuşunu sizinle vurmuşlar demektir!
***
Derenin taşıyla derenin kuşunu vurma oyunu, sadece siyasi ve askeri mücadelede uygulanmıyor, ekonomide, kültür sanat alanında, medyada da aynı oyun oynanıyor.