Önce süreci hatırlatayım; 2006 yılında, seçimler öncesinde ateşkes ilân eden Abdullah Öcalan aynen şöyle diyordu:
"Başbakan'ın bir sözü vardı, sözünü önemsemiştim: 'Türkiye'yi bütün Ortadoğu'ya model olabilecek farklı bir ülke haline getireceğiz.' Bizim de amacımız budur. Şu an devletin en üst düzeyine hitaben aynı içtenlikle sesleniyorum. Gelin bunun gereklerini hep birlikte yerine getirelim. Çünkü Ortadoğu'da barış, ancak Türklerin ve Kürtlerin demokratik birliği ile sağlanır. Demokratik çözüm, barış ve diyalog herkese kazandırır."
12 Eylül 2010'da referandumla kabul edilen ve cemaatin yargıya egemen olmasını sağlayan anayasa değişiklikleri öncesinde PKK yine "tek taraflı ateşkes" ilân etti
Terör örgütü adına konuşan Murat Karayılan, "tek taraflı ateşkes" kararının devlet ile Abdullah Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de PKK terör örgütü yetkilileri ile devletin bazı kurumlarının görüşmesinin terörle mücadele yöntemlerinden biri olduğunu söyledi.
Öcalan da 30 Temmuz 2010'da İmralı'da görüştüğü avukatları aracılığı ile "12 Eylül referandumundan sonrası için kendine bazı sözler verildiğini ve artık oyalamaya izin vermeyeceğini" bildirdi!
***
Oslo'da, koordinatör ülkenin davetiyle PKK ile masaya oturulmuştu. Oslo'dan sonra İmralı'da MİT'in sürdürdüğü görüşmelerde Abdullah Öcalan ile "çatışmasızlık" anlaşmasına varıldı. Çatışmalar duracak, teröristler yurt dışına çıkacak ve silâhlar tamamen bırakılacaktı.
PKK çözüm süreci içinde Güneydoğu'daki kritik bölgelere silah ve cephane yığdı. Operasyon yapmak isteyen askerlere ise izin verilmedi. Zaten yine seçimler yaklaşıyordu.