Aşağıdaki sözlerin kime ait olduğunu tahmin etmenizi istiyorum:
"Biz bir hak fikrin, idealin, bir insan olmanın şuurunun idrakindeki insanlarız ve bizim için kavmiyet asla ve kat'a ön planda değildir, mühim değildir. Elbette ki hepimizin ailesi var ve soyu sopu var ama kuluz ve mü'min, mü'minin kardeşidir. Ve biz Osmanlı şuuruna sahip olmakla, düştüğümüz yerden kalkacağız, bugün tabii hudutlarımızda değiliz, daha ötelere gideceğiz."
Bu sözler 15 Aralık 1992 tarihinde Ankara'da yapılan Türkiye Gönüllü Kültür Teşekkülleri 3. İstişare Toplantısı'nda "Türkiye'nin Millî Bütünlüğü ve Güvenliği" konulu oturumda konuşan bugünkü TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a aittir.
***
Şimdi de şu sözlere bir göz atın:
"Aynı dili konuştuğumuz, aynı kültürü paylaştığımız, Orta Asya'yı ta Sibirya'ya kadar, kendimizden ayrı düşünebilmemiz için, aslımızı inkâr etmemiz lazım. Onun için Irak ile de Suriye ile de Libya ile de Kırım ile de Karabağ ile de Bosna ile de diğer kardeş bölgelerle de ilgilenmek hem görevimiz hem de hakkımızdır. Türkiye 79 milyon vatandaşı ile birlikte, köklü tarihi, kültürel ve insani bağlarla iç içe olduğu, geniş bir coğrafyadaki yüz milyonlarca kardeşine karşı da sorumludur."
Bu sözleri de şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Ekim 2016'da söylemiştir.
***
İsmail Kahraman, 2012 yılında Çorlu'da katıldığı bir programda, "Bizim dönemimizden iki dönem sonra Tayyip Erdoğan, Millî Türk Talebe Birliği kültür müdürüydü. MTTB İcra Konseyi Genel Sekreteri Abdullah Gül idi. Aynı icra kurulunun muhasibi Sami Güçlü Tarım Bakanı'dır. Ankara Hukuk dernek başkanımız Beşir Atalay, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin. Bugün gördüğünüz şu kadro Millî Türk Talebe Birliği Akademisi'nden mezun olmuştur" demişti.