Hollanda polisinin, Türklerin üzerine atları ve köpekleri ile saldırması, Türkiye'de at ve it edebiyatını canlandırdı. Meselâ Tayyip Erdoğan, son olarak "Hollanda'da seçim var. Atların, itlerin sahiplerinin ne yapılacağı ortaya çıkacak." dedi.
At ve it, Türk edebiyatında, özellikle masal geleneğinde önemli figürlerdendir. Masalların gerçeklikten kopardığı öne sürülse de, çocukların hayal gücünü ve muhakeme kabiliyetini geliştirmesi için daha iyi bir yol bulunamamıştır. Ben çocukken Eflatun Cem Güney'in derlediği masalları okurdum. Masalların birinde, padişahın kızını almak isteyen delikanlı sarayın kapısına vardığında görür ki iki direkten birine at diğerine it bağlanmıştır. Atın önüne et, itin önüne ot konulmuştur. İkisi de azgınlaşmış ve saldırganlaşmıştır. Masal kahramanı, eti itin önüne, otu da atın önüne koyar ve içeri girer...
Sadece bu örnek bile, devlet işlerinin ne kadar karmaşık olduğunu çocuk algısına yerleştirmek ve ona doğru düşünme yeteneği kazandırmak için çok değerlidir.
***
Türkiye'de uzun zamandan beri atın önüne et, itin önüne ot konulduğu için, bütün işler yanlış yürümektedir.
Bakıyorsunuz, İslam dini, Müslümanlıkla hiç ilgisi olmayanların elinde insanları aldatma ve kandırmanın aracı olmuş, Türk Milliyetçileri ise kendilerini yönetenlerin başka merkezlere hizmet ettiğini uzun yıllar görememiş! İnsan hakları ve demokrasi, bölücülerin sığınağı haline getirilmiş. Milliyetçilerin takip etmesi gereken politikalar, toplumun hiç destek vermediği gruplara terk edilmiş ki, o politikalar hiçbir zaman uygulanamasın!