Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da İstanbul-İzmir Otoyolu'nun açılışında yaptığı konuşmada, "Biz Afrin'e girdik, Cerablus'a da girdik, biz El Bab'a da girdik. Şimdi de Fırat'ın doğusuna gireceğiz. Biz bunu Rusya'yla da paylaştık, Amerika'yla da paylaştık." dedi.
Erdoğan, "Rusya ve Amerika ile paylaştık" dedi ama daha birkaç gün önce Al Monitor-Türkiye'nin Nabzı bölümü yazarlarından Fehim Taştekin, SDG'nin, "Jeffrey, Ankara'ya geldiğinde CENTCOM Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, PYD'ye 'ABD, Türkiye'nin saldırmasına izin vermeyecek' garantisi verdi" diye açıklama yaptığını da bildirdi!
***
ABD ne yapabilir? PKK/PYD ile birlikte Türk ordusuna mı direnir veya Türkiye'ye "resmen" savaş mı açar? Yoksa, bölgedeki askerlerini çekmek zorunda mı kalır?
"Resmen" diyorum, yoksa ABD, PYD'nin silâhlı örgütü YPG'yi Türkiye'ye karşı 80 bin kişilik bir ordu haline getirmeye çalışıyor. ABD, bu orduya dayanarak bölgede kurmak istediği uydu devleti korumak için 32 kilometrelik bir güvenli bölge önerdi. Türkiye, güvenli bölgenin, Türk ordusu tarafından denetlenmesi şartıyla bu öneriyi destekledi! ABD ise Türk ordusunun yerine önce S. Arabistan ve Mısır gibi ülkelerden silahlı güç arayışına girdi, sonuç alamadı. NATO ülkeleri de destek vermedi. Merkel, bölgede bir Kürt devleti kurulmasına karşı olduklarını açıkladı!
ABD yetkilileri hiç utanmadan PYD'nin "Şehirler hariç tutulmak kaydıyla 5 kilometrelik güvenli bölgeyi kabul edebiliriz" önerisine aracılık yaptı. Reddedilince bu defa askerlerini görüşmeye gönderdiler!