"Flamingolar İzmit Körfezi'ni mesken tuttu. Su ve kıyı kuşu türünün göç yolu üzerinde önemli bir istasyon olan İzmit Körfezi Sulak Alanı'nın en baskın ailesi flamingolar, havaların soğumasına rağmen buradan ayrılmıyor" gibi haberler üzerine de yorum yapabiliriz!
Aslında olması gereken de budur. Zira insanoğlunun yaşadığı sorunların temelinde doğal hayatı bozması var. Fakat kimse kendisini bundan sorumlu tutmuyor. Sonra da hava kirliliğinden, tarımda kimyasal madde kullanılmasının, canlılardaki bağışıklık sistemini bozmasından, virüslerin daha etkili hale gelmesinden şikâyet ediyoruz. Tabii virüslere insanların müdahale etmesi ihtimali de hepimizi düşündürüyor.
***
Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus ise aşıların eşitsiz dağıtımı yüzünden dünyanın 'feci bir ahlâki çöküşün eşiğinde olduğu' uyarısında bulundu.
Ghebreyesus, "Bu çöküşün faturası, dünyanın en yoksul ülkelerindeki insanların hayatlarını ve geçim kaynaklarını kaybetmesiyle ödenecek" dedi.
Peki ahlâki çöküş, aşıların eşit dağıtılmamasından mı kaynaklanıyor yoksa ondan önce Dünya Sağlık Örgütü'nün, kuş gribi ve domuz gribinde olduğu gibi bütün insanlığa uydurma veriler sunmasından yani bu örgütü yönetenlerin insanlığı uzun süreden beri aldatmasından mı?