Türkiye, ekonomik kriz ve İdlib konusuna kilitlenmişken, PKK'nın Karadeniz'de yapılanma çalışmaları devam ediyor. Güvenlik kuvvetleri de terör gruplarına aman vermiyor. En son Giresun'da ele geçirilen teröristin yedi kişilik bir gruba mensup olduğu anlaşıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konu ile ilgili olarak, "PKK'nın Karadeniz Bölgesi'ne açılım stratejisini sadece terör faaliyeti bağlamında düşünürsek hata ederiz. Burada kaçakçılık yollarının Karadeniz'e kaydırılması ve bu yolların kontrol edilebilmesinin altyapısını kurmaya, böylece kaybettikleri finansman kaynaklarını geri kazanmaya da çalışıyorlar. Jandarmamız ve polisimizle bu yapılanmayı çok şükür henüz başlamadan çökerttik." dedi.
***
Soylu'nun tespiti doğrudur. Ancak PKK'ya verilen asıl görev, sadece kaçakçılık yollarını kontrol etmek değil, Büyük Orta Doğu Projesi Haritası'nın gerçekleşmesine hizmet etmektir. BOP haritasına bakacak olursanız, Fırat'ın doğusu, Türkiye'den Körfez'e kadar Büyük Kürdistan olarak gösteriliyor. Fırat, Erzurum dağlarından besleniyor. BOP haritası ise, "Free Kürdistan"a Akdeniz'den değil Karadeniz'den; Hopa Limanı'ndan çıkış veriyor. Dolayısıyla Fırat boyunca Erzurum'a kadar, oradan da Karadeniz'e ulaşan geçitler, Kürtün-Doğankent-Tirebolu hattı, Zigana geçidi ve şimdi Ovit geçidi PKK'nın eylem alanları olarak seçilmiş gibi görünüyor.
Tayyip Erdoğan, "Bizi sandıkta ve sahada yenemeyenler, yıllardır kolları ve kanatları altında besledikleri terör örgütlerini, darbecileri, cuntacıları harekete geçirdiler." diyerek, hedefin kendisi ve AKP iktidarı olduğunu söylemiş oluyor. Oysa hedef Türkiye'dir, AKP veya Tayyip Erdoğan değil! Terör örgütünü koruyan, eğiten ve donatan, hatta Suriye'de düzenli ordu haline gelmesini sağlayan ABD'dir. Aynı ABD, AKP iktidarının da kuruluşundan beri destekçisidir. Bu durum bir çelişki midir yoksa asıl gerçek çok farklı da kimse görmüyor mu?
Üstelik Türkiye yönetimi, Fırat'ın doğusundaki PKK devleti ile uğraşmak yerine, ABD ve Batı Avrupa ile birlikte İdlib'deki silâhlı grupları korumaya çalışıyor.