Tayyip Erdoğan, ABD'de yaptığı açıklamada "Vatanına, milletine, kendi bağrından çıktığı topluma aidiyetini kaybedenin varacağı tek yer, unutmayın, ihanet çukurudur. Hiçbir medeni devlet, darbe teşebbüsü gibi demokrasiye ve millî iradeye yapılan bir saldırıyı cezasız bırakmaz. 15 Temmuz gecesi işlenen bu suçun hesabını da bizler hukuk içinde soruyoruz, soracağız. Bundan geri adım atmak yok." dedi.Konunun güncel olan tarafı, 15 Temmuz gecesi işlenen suçun hesabının sorulmasıdır ki kimsenin buna bir itirazı olamaz; olsa da kimse ciddiye almaz."Vatanına, milletine, kendi bağrından çıktığı topluma aidiyetini kaybetmek" de gerçekten insanı ihanete götürür. Biz yıllardır bunu anlatıyoruz!Fakat "Vatan" denilince, "bütün yeryüzü vatanımdır" diye cevap verenler var. "Millet" denilince de kelimeyi "Ümmet" olarak algılayanlar var. Bu durumda, vatana, millete aidiyet duygusu kalmaz ki!***Erdoğan, New York'ta Mandarin Otel'de yapılan "TÜRKEN Vakfı Geleneksel Gala Yemeği"nde "Bugün aramızda Türk öğrencilerinin yanı sıra diğer toplumlardan öğrenci kardeşlerimizin de bulunduğunu memnuniyetle görüyorum. Bu kardeşlerimizle burada hemhal olan ve adeta bir ümmet bilincinin tezahürü olarak meydana çıkan bu gençlik, gelecekte çok daha farklı yükleri yüklenmek suretiyle inşallah dünyada ses getirecektir." diye konuştu.Bir insan aynı anda hem bir millete hem de bir ümmete aidiyet duygusu içinde olabilir. Türk çocuklarına ailede ve okulda verilen eğitimin özü buydu. Şimdi ise milleti millet yapan millî bayram günleri unutturularak, Atatürk'e yönelik saldırılara seyirci kalınarak ve birliğin ancak ümmete aidiyetle sağlanacağı iddia edilerek millî kimliğe darbe vurulmaya çalışılıyor. "Türk Milleti" yerine "Türkiyeli milleti" veya "İbrahim milleti" gibi kavramları, zaman zaman Tayyip Erdoğan kullanıyor.Fethullah Gülen'in evlerinde ve okullarında yetiştirilen çocuklara verilen eğitimin özü de buydu. Üstelik ilâve olarak, "Eşhedu en lâ ilâhe illallah, Muhammedûn Resulullah" şeklindeki İslâmiyetin