Tayyip Erdoğan, nihayet gerçeği kabul etti ve "Fırat'ın doğusundan başlayıp Irak sınırına kadar uzanacak bir güvenli bölge oluşturmak için Amerika ile görüşme halindeyiz. Amerika'yla da görüşüyoruz ancak bu konuda bizim istediklerimizle onların kafalarındakinin aynı şey olmadığını attığımız her adımda tekrar görüyoruz. Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmayı hedeflerken onlar terör örgütüyle bizi aynı zeminde idare etmenin hesaplarını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz bizim için değil, terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz." dedi.
Erdoğan, "Eylül ayı bitmeden Fırat'ın doğusunda kendi askerlerimizle fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir." diye konuştu.
***
Peki ama Erdoğan'ın bu gerçekleri kabul etmesinin artık bir anlamı kaldı mı?
"30 kilometre derinlikte, Türk ordusunun kontrolünde güvenli bölge" ABD tarafından kabul edilse bile bu, "Türkiye, PKK/PYD devletinin oluşumuna müdahale etmeyecek" anlamına gelir.
Güvenli bölge kurulursa, 1 milyon Suriyeliye, 150 metrekarelik bahçesi olan 300 metrekarelik evler inşa etmek midir Türkiye'nin hedefi?