Türkiye'de "Afrin harekâtının harita üzerinde siyasi sonuçları ne olacak?" sorusu tartışılırken, ABD basınında konu sadece bölgenin psikolojisi açısından ele alınıyor. Öyle ki Washington Post'un analizinde "Haberlere göre Donald Trump operasyonu kınarken üst düzey yetkililer Ankara'ya ABD'nin YPG'ye desteğini gözden geçireceğini söylüyordu." denilerek, ABD'nin harekâta seyirci kalması eleştiriliyor. Oysa ABD ve NATO, harekât başlarken defalarca "Türkiye'nin teröre karşı kendisini koruma hakkı vardır" tarzında açıklamalar yapmıştı.
ABD'nin, Afrin Harekâtı'na seyirci kalmasının asıl sebebi ise 2006 yılında Pentagon tarafından çizilen, Roma'daki NATO toplantısında Türk subaylarına gösterilen Büyük Orta Doğu Projesi haritasıydı. Bilindiği gibi dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da "22 İslam ülkesinin haritası değişecek" demişti.
***
BOP haritasında, "Free Kurdistan" yani "Bağımsız Kürdistan" diye gösterilen bölgede Afrin ve El Bab'ın yer almadığı açıkça görülüyor. Buna karşılık Kürdistan denilen bölgenin, Türkiye'nin de topraklarını kapsayacak şekilde ve "Fırat'ın doğusunda" yer aldığı görülüyor. Haritada Afrin ve El Bab yer almadığı için, Kürdistan'a deniz çıkışı Karadeniz'den; Hopa Limanı'na denk gelecek şekilde verilmiş. Bu durum ABD'nin neden Afrin Harekâtı'na seyirci kaldığını ve neden Fırat'ın batısında yer alan Menbiç'i Türkiye ile pazarlık konusu yaptığını da açıklıyor.
BOP haritası iyi incelenirse, ABD dayatması olarak PKK ile masaya oturulması ve açılım politikalarının başlatılmasının sebebi de anlaşılıyor. PKK'nın BOP haritasında Kürdistan içinde gösterilen Doğu ve Güneydoğu illerinde hâkim olması için yığınak yapması, hendekler kazarak kurtarılmış şehirler oluşturması, bunları uygulayabilmesi için de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elinin kolunun bağlanması gerekiyordu. Nitekim Güneydoğu'da terörle mücadele eden subaylar, içlerine sızmış FETÖ'cü kadronun da desteğiyle, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında kendisini savunamaz duruma düşürülmüş, bu olayların devamında terör örgütüne yönelik hiçbir operasyona izin verilmemişti. Operasyon yapanlar, Ergenekoncu diye suçlanıyordu.