Siyasi polemiklerin hedefi, algıyı değiştirmektir. "Türkçe Kuran okundu" diye muhalefete yüklenmek gibi… Lehte veya aleyhte taraf olmanızın pek bir anlamı yoktur. Tartışılması istenen konuyu siz de gündemde tutmuş olursunuz. Fakat gündemin de dışında kalamıyorsunuz. Her neyse bugün, "mafyadan vergi almak" konusu ile ilgili polemiğe bir ucundan gireceğim ama hem Türkiye'nin hem Rusya'nın siyasilerine önemli bir hatırlatma da yapacağım… "Rusya ile ne ilgisi var?" demeyin, okuyunca bana hak vereceksiniz.
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye sorgusuz sualsiz getirilen kara paradan vergi alınması gerektiğini gündeme getirdi. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da "Bu ne sapkınlıktır ya. İstikametini tamamen şaşırmış. O zaman gel uyuşturucu örgütü, bir de organ mafyası kur. Hiç olmazsa devlet senden bir şeyler elde etsin. Başka bir işe yaramıyorsun" diye cevap verdi.
Kılıçdaroğlu da konuyu özetle bir daha anlattı:
"2006'da AK Parti hükümeti bir kanun getirdi, Kurumlar Vergisi Kanunu. 30'uncu maddenin 7'nci fıkrası diyor ki 'Vergi cennetlerinden Türkiye'ye para gelirse yüzde 30 oranında vergileyeceğim.' Yalnız kanunun bir şartı var. O da 'vergi cennetleri listesi' yayınlanmasıdır. Aradan 14 yıl geçti, 15'inci yıla girilmesine rağmen Erdoğan, bu kararnameyi çıkarmadığı gibi bir kanun çıkardı, 'Eğer yurt dışında paranız varsa paranın kaynağına bakmayacağım.' diyor. Ne parası olursa olsun. 'Kimliğinize de bakmayacağım.' diyor. 'Asla Türkiye'de vergilendirmeyeceğim, yeter ki getirin parayı diyor.' Uyuşturucu parası, kadın ticareti parası, organ ticareti parası... Oysa bu ülkede kefen bezinden, çocuk bezinden dahi vergi alınıyor. Ben bunu söyledim."
***