Sayın Sadık Albayrak... Sizinle hiç yüz yüze gelmedik ama yıllar önce çok sevdiğim ağabeyim rahmetli Necdet Sevinç, önemli bir yazınızı okumamı tavsiye ederek, "Bak hemşerin ne yazmış?" demişti. Necdet ağabey, sizden hep övgüyle söz ederdi. Ben de sizi her gün takip ederdim. Bugüne kadar hakkınızda tek bir olumsuz söz edene rastlamadım. Oğlunuz, başbakanın kızı ile evlenince, köşe yazarlığını bırakmıştınız. Bir ara, Cağaloğlu'nda galiba araç park etme yüzünden arkadaşlarınızın polisle yaşadığı tartışma sırasında siz de hırpalanmış ama başbakanın dünürü olduğunuzu söylememiştiniz. Bu asil davranış, herkesin aklının bir köşesinde kalmıştır.
***
Size açık mektup yazma gereğini şunun için duydum. Oğlunuz olan Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın avukatı Ahmet Özel, Yeniçağ Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı Ahmet Takan'ın bir yazısı üzerine açıklama metni göndermişti. Metin; hakaret, iftira ve tehditlerle doluydu. Açıklama metni, bir mahkeme kararı olmadığı halde, cevap hakkına saygıdan dolayı; hakaret, iftira ve tehditler çıkarılarak yayınlanmıştı. Takan'ın konuyla ilgili üç yazısına erişim de engellenmişti.
Aynı avukat, mahkeme kararı da aldırarak, metni tekrar gönderdi ve Ahmet Takan'a hakaretler yağdırırken, Yeniçağ ve yazarlarına da toptan hücum etti ve "hukuki yollarla" hesap sorulacağını yazdı. (Bu metindeki ağır hakaret ve tehditleri burada tekrar etmeyeceğim. Fakat Yeniçağ İnternet sitesinden 27 Mart 2018 tarihli Ahmet Takan yazısının ikinci bölümünden okunabilir.)
Sizin, yıllarca basına emek vermiş bir yazar olarak, meslek hayatınız boyunca mahkemelerden çıkmadığınızı biliyorum. Öyle ki şimdi Cumhurbaşkanı olan dünürünüz Tayyip Erdoğan, sizin için düzenlenen "50. Yazarlık Yılı Saygı Gecesi"nde; ömrünüzün büyük kısmını ağır cezalarda, sıkıyönetimlerde, DGM'lerde, hâkim karşısında geçirdiğinizi anlatmış ve "Sadık Abi, ilmin namusuna, kalemin namusuna, yazının ve fikrin namusuna bir damla leke düşürmemiştir" demişti.
Bunları bildiğim ve kalemin namusuna leke düşürmemeye çalıştığım için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Barolar Birliği ve Hâkimler-Savcılar Kurulu'ndan önce size yazıyorum Sayın Albayrak! Türkiye öyle bir hale geldi ki artık bir gazete ve yazarlarının tamamı, "mahkeme kararıyla" tehdit edilebiliyor. Başka bir mahkeme, gazetecinin anasına sövülmesini bile "eleştiri" diye nitelendirebiliyor!