Adalet, hak ve hukuka uygunluk demektir. Adil olmak, hakkı ve hukuku gözeterek gereğini yerine getirmektir. Temelinde dürüst olmak yatar. Eski Türklerde, "töre" kelimesi, yazılı olmayan kanunlar anlamında kullanıldığı gibi adalet anlayışını da ifade eder. "İl gider töre kalır" sözü, "devlet yıkılsa bile hukuk yaşar" anlamında kullanılmıştır. Bu söz, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü de ifade eder.
Uzun zamandan beri, Türk toplumuna "Bizden olan her zaman ve her şartta haklıdır" gibi ahlâkı kökünden yıkan bir anlayış hâkim oldu. Bu anlayışa göre bizden olmayanlar, her türlü musibete layıktır! Bu durumun yaygınlaşmasına, iktidarların partizan uygulamaları sebep olmuştur denilebilir ama daha derinde yatan, halkın adalet duygusunun zayıflamış olmasıdır.
Dini değerlerin lafzen bu kadar yüceltildiği bir dönemde, adaletin yerlerde sürünmesinin sebebi, dini değerlerin de zayıfladığını göstermektedir.
***
Kurân'da, "Şüphesiz Allah, emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder..." denilmiyor mu?. (Nisa-58)
Bugün, Türkiye'de emanetler ehline mi veriliyor, yoksa yandaş olmaktan başka bir özelliği bulunmayanlara mı?