Gün geçmiyor ki bir öğrenci yurdundan veya bir okuldan taciz veya tecavüz haberi gelmesin! Üstelik bu suçları işleyenlerden biri, taciz ettiği öğrencinin ailesine mektup yazarak şeriat hukukuna göre yargılanmak istediğini söyleyebiliyor. Bu kişi, ancak gazetelerde haber çıktıktan sonra açığa alınıyor ve mahkemeye sevk ediliyor! Bir felsefe öğretmeni, beden eğitimi dersine katılan kız öğrencilerle ilgili olarak yine İslâm dini adına çirkin sözler söyleyebiliyor. Diyanet İşleri çok kötü yönetiliyor ve garip açıklamalar yapılıyor. Okullar, imam-hatipleştirilirken, öğretmen kalitesi de düşürülüyor. Diğer taraftan, Türkiye'deki yolsuzluk ve rüşvet, Meclis'te örtbas ediliyor, kimsenin yüzü kızarmıyor ama dava ABD'de görülünce konu "millî mesele" haline getiriliyor
Aslında bu utanmazlık, arlanmazlık durumu yeni değildir. Osmanlı tarihçilerinden Naima'nın gözlemlerini hatırlatmak şart oldu: