Anayasa değişikliğinin savunulacak bir yönü bulunmadığı için, "evet" çıksın diye kafa yoranlar, çareyi, "hayır"cıları terör örgütleriyle birlikte göstermekte buldu! Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, bu stratejiye göre hareket ediyor!
"Adalet Bakanı" sıfatını taşıyan ve herkesin hukukunu korumakla görevli olması gereken Bekir Bozdağ, "PKK, FETÖ ve DHKP-C dahil ne kadar Türkiye'ye ve Türk milletine ihanet eden terör örgütü varsa, hepsi 'Hayır' için iş birliği yapıyorlar." dedi.
Hayırcıların en güçlü organizasyonu olan CHP adına Kemal Kılıçdaroğlu, "Oslo'da PKK ile masaya oturdular. Habur'da terör örgütü üyelerinin ayağına devletin savcısını, hâkimini gönderdiler. İmralı'da PKK ile masa kurdular. Dolmabahçe'de oturma düzenini bile belirlediler. Şimdi dönmüşler Cumhuriyet Halk Partisi'ni suçluyorlar!" diyor, sosyal medyada da Oslo, Habur, İmralı ve Dolmabahçe skandalları gündeme getiriliyor ama, bu olayları, resimli ve görüntülü olarak her gün geniş kitlelerle paylaşmak gerekir ki yalanlarla mücadele edilebilsin.
***
Anayasa değişikliğini büyük ölçüde yalana dayalı olarak savunuyorlar ama hayırcıları yalancılıkla suçluyorlar! Bu yalanlar yüzünden kaybedecekler! Türk tarihinde seviyeyi bu kadar aşağı düşürmüş başka bir siyasi ekip yoktur.
"Herkes korksun, kimse tepki gösteremesin" diye daha kampanyalar başlamadan baskı kurulmaya çalışılıyor!
Sabahattin Önkibar'ın, "Devlet Bahçeli" kitabından dolayı, Kırmızı Kedi Yayınevi basılarak, "akıllı olsun" diye mesaj gönderiliyor!
Genel Başkan İsmail Koncuk'un "Hayır" açıklamasından sonra Kamu-Sen iki defa basıldı. "Hayır" çağrısı yapan Türk Büro-Sen Başkanı Fahrettin Yokuş'a silahlı saldırı düzenlendi, şoförü Özkan Temizer yaralandı!