Tayyip Erdoğan için 1991 yılında Kürt raporu hazırlayan ekipten Mehmet Metiner gibi AKP'nin fikri yapısını oluşturan milletvekilleri, Suriye'nin Türkiye üzerinden iç savaşa sürüklenmesine karşı çıkanları, "Ergenekoncu-Baasçı zihniyet"e sahip olmakla suçluyordu.
Aslında suçladıkları Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan "Türk Milliyetçiliği" idi. Batı, buna "Kemalizm" demişti. Fakat Metiner gibiler, doğrudan eleştiremiyor, dolambaçlı yollara başvurarak Baasçılıkla Kemalizmi eş anlamlı göstermek gibi bilinçaltına hitap eden psikolojik operasyonlar yapıyordu.
Sonunda başta El Nusra olmak üzere Halep'e yerleştirilen bütün silâhlı grupları, "Putin'in ricası" ile İdlip'e çektiler ve Moskova'da seküler Suriye'nin toprak bütünlüğü için imza attılar.
Evet Ankara'da Rus büyükelçisine suikast yapan polis, formatlandığı gibi kendisini Nusracı gibi göstererek FETÖ'cü olduğunu gizlemiş olabilir ama bir terör örgütü olan Nusra, Türkiye'nin sözünü neden dinledi de Halep'ten çıktı?
***
Herneyse, AKP iktidarının bu hızlı tornistanına ayak uyduramayan Rize Belediye Başkanı, "15 Temmuz" adını eklediği "Cumhuriyet" meydanındaki Atatürk heykelini, herkesin hafızasında saklı olan Saddam heykelinin devrilmesi sahnesi gibi gösterişli bir şekilde yerinden söktürüp kamyonla başka bir meydana taşıttı.