Ulusal Kanal'da,17 Eylül günü öğle saatlerinde, Umut Tezerer'in programında, İdlib konusu ele alınıyordu. Konuk Nejat Eslen idi. Eslen, "İdlib, Hatay'ın sırtıdır. Türkiye buradaki silâhlı gruplara fazla angaje oldu. Türkiye, 'bu gruplardan gelecek tehdit başıma bela olur' diye Esad ile barışamıyor. Çözümü biz yapalım mı? Başka kanallarda konuşup gargara yapıyorlar, biz kendi kafamıza göre bir çözüm geliştirelim... Öncelikle burayı boşaltmak lâzım... Putin'e diyelim ki, 'Putin bize zaman ver; Biz İdlib'in Türkiye sınırında 15-20 kilometrelik bir şerit oluşturalım. Sivilleri ve ılımlı muhalif denilen Türkiye'nin desteklediği grupları bu tampon bölgeye çekelim.' Silâh bırakırlar bırakmazlar, bu konuyu erteleyelim. Zaten burada çadırlar hazırlanıyor. Bir kısmını da Afrin'e çekebiliriz. O zaman burada kim kaldı? El Nusra grubu! Ondan sonra Suriye ne yaparsa yapsın..'" dedi.
***
Akşam saatlerinde ise Soçi'de Tayyip Erdoğan ve Putin, görüşmeden sonra vardıkları kararı açıkladılar. Putin, "Bugün Erdoğan ile çok önemli uzlaşmalara vardık. Buna göre 15 Ekim tarihine kadar 15-20 kilometre genişliğinde silâhlardan arındırılmış bölge kurulacak. Nusra, Tahrir El Şam benzeri terörist örgütlerin ağır silâhları çektirilecek. Silâhlardan arındırılmış bu güvenlik şeridinin kontrolü ise Rusya ve Türkiye askerleri tarafından ortaklaşa yapılacak" dedi.
Erdoğan da "Muhalifler bulundukları alanda kalmaya devam edecekler. Ancak radikallerin buradan çekilmesini sağlayacağız. Çatışmasızlık bölgesine saldırının olmaması için ortak çalışacağız. Rusya ve Türkiye silahsızlandırılmış bölgelerin güvenliği için çalışacak." diye bilgi verdi.
***
İlginç değil mi? Nejat Eslen'in öğle saatlerinde Ulusal Kanal'da yaptığı öneri, neredeyse harfiyen Putin-Erdoğan görüşmesinde karara bağlanmış oldu.