ABD'deki seçimler öncesinde Antifa denilen örgüt, ülkenin altını
üstüne getirdi. Örgütlenirken ve eylem için toplanırken Arap
Baharı'nda olduğu gibi sosyal medyayı kullandılar. Trump, onları
terörist ilan ederek askeri birlikleri üzerlerine göndermek
istediyse de medya baskısı ile bunu yapamadı.
Eylemler devam ederken sosyal medya kuruluşları, örgüt liderleri
dahil tek bir kişinin hesabını kapatmadı! Seçimden sonra ise
"maskeli balo" gibi bir Kongre baskını sahnelendi, sosyal medya
kuruluşları önce Trump'ın sonra da onu destekleyen binlerce
Amerikalının hesabını kapattı.
***
Washington Times yazarı Victor Davis Hanson, "Demokratlar, binlerce
Amerikalıyı kara listeye alan, sansürleyen ve hesaplarını kapatan
sosyal medyayı alkışlıyor. 3 Kasım 2020 seçimlerinden iki gün
sonra, Kathy Griffin, Donald Trump'ın üzerinden kanlar akan kesik
başını resmeden bir görüntüyü retweetledi ama buna ses çıkaran
yok!" diye yazdı.
Sosyal medya kuruluşları, aşı konusunda dünya çapında sansür
uyguluyor! Aykırı ses çıkaran hesapları kapatıyorlar veya
uyarıyorlar.
Kimileri, verileri satmaları sebebiyle küresel çapta yaygın olan
sosyal medya kuruluşları yerine, alternatif kuruluşlara geçmeyi
öneriyor. Onlarda da aynı sorun çıkarsa ne olacak?
Bir de "yerli ve milli kuruluşlar"ı tavsiye edenler var. Bir
düşünelim… Diyelim ki herkes "yerli ve milli" denilen kuruluşlara
üye oldu ve 2023 seçimleri geldi çattı. Söz konusu hesaplarda,
kimin iktidarı desteklediği kimin muhalif olduğu da bellidir değil
mi? Diğer taraftan Türkiye, Yüksek Seçim Kurulu'nun kendi koyduğu,
"mühürsüz oy pusulaları ve mühürsüz zarflarla kullanılan oylar
geçersizdir" kuralını seçim devam ederken değiştirdiği de bir
gerçektir...
2023 seçimlerinden bir hafta önce, yerli ve milli denilen sosyal
medya platformlarındaki hesaplar kapatılabilir veya
yavaşlatılabilir mi? Veya mesajlar yapay zekâyla yönlendirilebilir
mi?
Bunu önleyebilecek bir hukuk sistemi var mı? Bütün bu
kuruluş...