ABD Başkanı Trump, "Kürtlere saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye'yi provoke etmesini istemiyoruz" diye tehdit edince, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Trump'ın durumunu anlıyoruz, üzerinde çok ciddi baskı var. Son tweetinde bir iç politika olduğunu biliyoruz, ama stratejik ortaklar sosyal medya üzerinden konuşmaz. Hiçbir tehdide pabuç bırakmayacağımızı söyledik" diye bir değerlendirme yaptı.
Yalnız, Trump'ın mesajının ABD'nin değil seçime giden Türkiye'nin iç politikasına dönük olduğunu söyleyenler de var!
***
Asıl sorun şu ki Türkiye, ekonomisini mahvetmekle tehdit eden bir ülkeden hâlâ "stratejik ortak" diye bahsedebiliyor! Ve Başkan düzeyindeki mesaja, önce sözcüler sonra Dışişleri Bakanı cevap veriyor. Trump'ın muhatabı onlar mı?
Yine Çavuşoğlu, "30 kilometre gibi bir güvenli bölge... Bu ABD'nin de fikri değil. Bu cumhurbaşkanımızın teklifidir. Obama yönetimi bunu gerçekçi bulmuyordu. Bahanelerle bu fikrimizi desteklemediler. Türkiye'nin kararlılığını gördükten sonra bu fikri ortaya attılar. Biz buna karşı değiliz." dedi.
Gerçekten öyle mi? Yani güvenli bölge Tayyip Erdoğan'ın teklifi midir?