Türkiye'de dış politika, uzun yıllardır millî duyguları tahrik etmek suretiyle sürdürülüyor. Bunu sadece, iktidar yapmıyor, özellikle ABD gibi güçlü ülkeler, Türk kamuoyunu kendi istedikleri gibi oluşturmak adına, zaman zaman Türk Milliyetçileri'nin hassas olduğu, Güney Azerbaycan ve Doğu Türkistan gibi konuları kullanarak, Türkiye'yi kendi politikasına mecbur etmeye çalışıyor. Kimileri bu oyunda etki ajanlığı yapıyor kimileri de onların tuzağına düşüyor!
***
Halbuki önce dünyada Türkiye'nin hiçbir etkisi olmadan gelişen olayları anlamak, sonra da buna göre bir strateji geliştirmek gerekir.
Mesela Nejat Eslen'e göre ABD, Trump yönetimi ile birlikte, Çin'in küresel liderliğe yükselmesini önlemek için bir taraftan kendi kurduğu serbest piyasaya dayanan, gümrüklerin kaldırıldığı liberal düzeni yıkarak korumacılık duvarlarını yükseltiyor, diğer taraftan da Çin'in "Bir Kuşak Bir Yol" adıyla benimsediği 21'inci Yüzyıl'ın en büyük projesini baltalamaya çalışıyor. Bu konuda Türkiye'yi kendi çizgisine çekebilmek için de bugüne kadar hayatları boyunca hiçbir zaman dış Türklerle ilgilenmemiş kişiler üzerinden "İki milyon Uygur Türkü kamplarda tutuluyor" gibi haberlerle bir algı oluşturmaya çabalıyor.
Uygur Türkleri'nin ciddi sorunları olduğunu kimse inkâr edemez. Peki bu sorunların hal yolu, Çin ile ilişkileri gergin tutmak mıdır?
Veya soruyu şöyle soralım; Türkiye ne yaparsa Uygur Türkleri'ne faydası olur?