Bunca mücadeleden sonra İYİ Parti'ye ve Meral Akşener'e "Siz Cumhurbaşkanı adayı olmayın; Gül ortak aday olsun" teklifinin müzakere edilmesini bile doğru bulmadığımı belirtmiştim. Bazen, somut, gözle görülen, kulakla işitilen ve başka hiçbir delile ihtiyaç duyulmayacak kadar açık sanılan olaylar, hiç de algıladığımız amaçlara hizmet etmeyebilir!
Hani "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" diye bir deyim var ya, bu işte de sanki "Abdullah Gül'ü gösterip Tayyip Erdoğan'a razı etmek" politikası uygulanıyor!
Bakınız, "Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül iki aday olarak kalırsa, oyumu Erdoğan'a veririm" diyenler çoğalıyor!
Diğer ihtimaller bundan da kötü olduğu için hiç bahsetmek istemiyorum! Yalnız, bu operasyonlarla, milletin aptal yerine konulduğu kesin! Zira oyunu oynatan kazanır, oynayanlar değil! Burada oyunu kim oynatıyor, onu bilmek gerekir!
***
Doğru olan, Meral Akşener'in kararlılıkla yoluna devam etmesiydi. Zaten o da bunu yaptı. Tabii ki son dakika sürprizi yaşanmaması için tedbiri elden bırakmamak gerekiyordu. Bu bakımdan, 20 kişilik grup imzasını yeterli görmeyip 100 bin imza ile adaylık hazırlığı da çok önemlidir.