Türkiye, en değerli çocuklarının 13'ünü, geçmişteki uyarılara rağmen güvenilir olmayan bir helikopterde, gece uçuşunda ve alçak uçuşta kaybetti! Neden acaba? Bu işte akıl dışı bir durum yok mu?
***
-Yıllardan beri bu ülkenin gazetecileri ne yapmaya çalışıyor?
-AKP iktidarına ve Amerikan şirketlerine karşı tarım arazilerini korumaya çalışıyor!
-Yıllardan beri bu ülkenin çevrecileri ne yapmaya çalışıyor?
-AKP iktidarına karşı ormanları, akarsuları, gölleri yaylaları korumaya çalışıyor!
-Yıllardan beri bu ülkenin milliyetçileri ne yapmaya çalışıyor?
-AKP iktidarına karşı, millî kimliği, üniter yapıyı, toprak bütünlüğünü korumaya çalışıyor!
-Yıllardan beri bu ülkenin Atatürkçüleri ne yapmaya çalışıyor?
-AKP iktidarına karşı cumhuriyeti, bağımsızlığı, laikliği korumaya çalışıyor!
***
Bu ülkenin çocukları, insan haklarını, demokrasiyi, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını, ifade hürriyetini, basın özgürlüğünü AKP iktidarına karşı korumaya çalışıyor!
Dışarıdan bakan da diyebilir ki, "İyi güzel de AKP iktidarı, bütün bu alanlarda toplumun genel çıkarlarına aykırı hareket ediyorsa, nasıl oluyor da seçmenin yarısının oylarını alabiliyor?"
Çünkü toplumun en az yarısı, "gemisini kurtaran kaptan" felsefesine sahip. Ve artık "gemiyi kurtar da hangi yolla kurtarırsan kurtar" diye bakılıyor. Ayrıca, iktidar karşısında hiçbir muhalefet partisi, toplumun tümünü kucaklayıp tek başına iktidarı elde etmeyi hedeflemiyor. Tek başına iktidar hedefi olan tek parti AKP! Böyle olunca da Allah dağına göre kar veriyor. Hedefi yüksek tutanların üzerine kar yağıyor, alçak tutanların üzerine de AKP iktidarının çıkardığı yasaların çamuru yağıyor. Kur'an'da "Allah, aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır" deniliyor ya!
Tabii halkın büyük bir kısmının bankalara borçlanmış olması gibi göbek bağımlılığı meseleleri ve din istismarı da var ama bizim toplum olarak önce kendimizi gözden geçirmemiz gerekir. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören, gerekirse FETÖ ile iş birliği yapan gerekirse papaz elbisesi giyenlere destek vermenin, insanın kendisine ihanet olduğunu anlamamız gerekir.
***
Din istismarında iş artık öyle bir noktaya geldi ki adam İzmir'de aracını durdurup, tramvay raylarını işgal edecek şekilde namaz kılıyor! Tramvayı kullanan kişi ve yolcular, adamın namazı bitirmesini bekliyor!
Henüz AKP iktidarı yoktu ama Refahyol iktidardaydı. Polisle ilgili bir araştırma yapıyordum. Araştırmaya Trabzon'da devam ettim. Ahlâk masası ile çalışırken, bir gece, otel denetimlerine çıktık. Bir otelde kapalı kapıyı beş dakika sonra açtılar. Bir koridorun sağında ve solunda odalar vardı. Sağdaki odalarda hepsi Rusya'dan veya eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelmiş yarı çıplak kadınlar, soldaki odalarda ise Trabzon'un, Erzurum'un, Bayburt'un köylerinden gelmiş yarı çıplak Türk erkekleri vardı! Tek tek odalar yoklanırken bir odada seccadesini sermiş namaz kılan 60-65 yaşlarında aksakallı bir adamla karşılaştım. Ben başında bekledim ama namazı uzattıkça uzattı...
Sonuçta rekât bitince selâm vermek zorundaydı. Selâm verince, "Namaz kılacak başka otel bulamadın mı amca?" dedim? (O zaman gençtim!) Adam, "Bu otelin nesi varmış ki, ben her gelişimde burada kalırım, hiçbir kötülüğünü görmedim, namazımı da hep burada kılarım" dedi!
Fuhuş otelinde, polisten kurtulmak için namaz kılma hilesine başvuruyordu! Aslında bütün din istismarcıları gibi kendisini kandırıyordu... Zaten polisin de yapacağı pek bir şey yoktu.
Şimdi bu ülkenin çocukları, 2017'de zeytinlikleri AKP iktidarının şerrinden korumaya çalışıyor!