Önce edebiyatçı-yazar Osman Akkuşak'ın acı haberi geldi. Onu, genç yaşlarımda Cağaloğlu'nda tanımıştım. Zaman zaman çalıştığımız gazetelere de ziyarete gelir, Türk dili üzerindeki bilgilerini paylaşırdı. Tanıyıp da sevmeyeni yoktu.
Sonra adı Gümüşhane ile anılan Mustafa Canlı'yı ve ilahiyatta Türkiye'nin yıldızlarından biri olan Prof. Dr. Hasan Onat'ı salgın hastalıktan kaybettik. Derken tarihi tespitleriyle günümüzde olan biteni anlamamızı sağlayan Prof. Dr. Salim Çöhçe'nin uzun süredir tedavi gördüğü hastalıktan aramızdan ayrıldığını duyduk...
Şu anda İstanbul'da değilim ama koronadan bir komşumuzun vefat ettiğini haber aldım. Yakınlarımdan hastalığa yakalanıp iyileşenler de var, yoğun bakımda direnen de... Öyle bir virüs ki en küçük bir ihmali bile affetmiyor.
Yahya Kemal'in dediği gibi "Ölüm kaderde var, bize ürküntü vermiyor, Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor…"
Tabii dostlardan ayrılmanın ızdırabı da zor... Üstelik vatanın vatan olarak kalmasını sağlayan dostlar… Tabii onlar gibi nice dostlar, nice yiğit insanlar, şehit askerlerimiz ve gazilerimizle birlikte…
***