Derleme kitap değil; damıtılmış kitap yazabilmelidir. O "kalem" sahiplerinden biri de Tanju Cılızoğlu'dur.
Tanju Cılızoğlu'nun bir kalıcı eseri "edebî gazetecilik" örneği "12 Mart'ın 'Balyoz'u" kitabıdır. (Tarihçi Kitapevi, 185+50 s.) Kitabına roman dememiş, "uzun hikâye" demiş. Hacmine bakarak "roman", tek olay örgüsüne bakarak "uzun hikâye" diyebiliriz. "Uzun hikâye"den bir mana daha çıkarıyoruz: "Bitmeyen hikâye".
"Balyoz", sonra katlayarak devam etti. Bütün dünyada 1968 gençlik hareketleri belli bir süre sonra duruldu ama Türkiye'de, ecinniler işin içine karışınca durulmadı. İhtilâlci silahlı gruplar, üniversite işgallerine, sokak hareketlerine başladılar, dağa çıktılar...