Dönemin söz sahipleri hakikaten "irtica" illetine tutulmuşlardı. Varsa irtica, yoksa irtica. Hangi komutan göreve gelse veya görev değiştirse, emekliye dahi ayrılsa, tören konuşmalarında irticadan girer irticadan çıkardı. Şablon değişmezdi.
1997'yi takip eden yıllarda "irtica"nın ateşi bir türlü sönmedi, halk sonunda, çareyi Ak Parti'ye yol açmada buldu. Buldu ama, birincisi kasırgaysa ikincisi tufan. Al birini vur ötekine. İkincisinde, darbenin yolunu döşeyenler ve sonra kendilerinin döşedikleri yoldan yürüyenlerin darbesine maruz kalanlar, darbeden sonra, nasıl ifade etsem, karşı darbe mi yaptılar desem, 28 Şubat'ı mumla aratan icraata giriştiler.
1997'den 2001 krizine kadar geçen sürede -bu süre 28 Şubat vetiresidir