Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat'ın adını R. T. Erdoğan diploma tartışmaları sırasında duymuştum. R T. Erdoğan, tartışmaların yine alevlendiği bir sıra, "Emin Bey'e dedim ki..." diye başlayan bir cümle kurmuş ve diploması hususunda açıklama yapılmasını istediğini söylemişti. "Emin Bey" gerekli açıklamayı yapmış, inceden inceye okumama rağmen, ne demek istediğini, herkes gibi, anlamakta zorlanmıştım. Neyse... Diploma meselesi kapandı. Artık açıl(a)maz. Referandumda bir de "evet" çıksın... Herkes sözünü tartarak konuşacak!
Azerbaycan'da "Türk tipi" başkanlığı biliyorsunuz. Bizde bakanlar kurulumuzda bir "akraba" var. Resmî "tek adam" idaresine geçildikten sonra başkan yardımcılarından birinin oğul, kız veya damat olmaması için sebep kalmıyor. Çünkü halkım, "tek millet, iki devlet" Türkiye-Azerbaycan arasındaki güçlü bağları görerek oyunu verdiğine göre, başkan yardımcısının yakın akrabası olmasının, başkanlık koltuğunda oturan bir insanın sırtının pek olması anlamına geleceğini idrâk etmiş demektir!
Türk tarihinde hanımların yeri ayrıdır. Hiç eski Türk paralarını incelediniz mi? Parada bile hatun (katun) ve han bir aradadır.
"Türk tipi" başkanlığın en bariz örneği şimdi Azerbaycan. Tıpkı eski hakanlıklar gibi, karı-koca ülkeyi yönetiyor. Belki çok hayırlı olacaktır. (Timur'un kadınlarının da devlet yönetiminde etkileri vardı. Protokolde görünürlerdi. Sonra daha geniş bahsederim, Nergishan Tekin'in, Emir Timur-Gücün Adı kitabında bu konuya giriliyor.)