Arslan Tekin Yeniçağ Gazetesi

Adliyenin kapatılmasını isteyen bir avukat!

Siz bir avukatın bir adliyenin kapatılmasını istediğini hiç duydunuz mu? Bir avukat adaletsizlikten o kadar yüreği yanmış ki, Adalet Bakanlığı'na, bir il adliyesinin kapatılması için dilekçe yazabiliyor. Bu...

03 Ocak 2017 | 648 okunma

Siz bir avukatın bir adliyenin kapatılmasını istediğini hiç duydunuz mu?

Bir avukat adaletsizlikten o kadar yüreği yanmış ki, Adalet Bakanlığı'na, bir il adliyesinin kapatılması için dilekçe yazabiliyor.

Bu avukat öyle sıradan bir avukat değil... "Ergenekon" kumpasında eziyet çektirilmiş, hapse atılmış ve bu hengamede yakalandığı hastalık yüzünden operasyonlar geçirmiş, geçici olarak konuşma kabiliyetini yitirmiş, ama azminden hiçbir şey kaybetmeyerek haksızlıklarla mücadelede, asla geri kalmamış bir şahsiyet...

Adı Yusuf Erikel... Uyduruk "Ergenekon" davasında, 10'a yakın müvekkilini savunurken, kumpasçı hâkimlerin hışmına uğradı ve içeri atıldı. Silivri'de tutulduğu sırada, ölümcül hastalığa yakalanınca, kumpasçılar, nasıl olduysa salıverdiler.

Üç yıl hastalıkla boğuştu. Konuşamıyordu bile. Uzun tedavi neticesinde sağlığına kavuştu, konuşma kabiliyetini kazandı.

Onun nasıl bir kararlılıkla davasını savunduğu bilindiği için peş peşe davalar gelmeye başladı. Ancak "yeni dönem"de, başka hâkim türleriyle karşı karşıya geldi. Hep yokuş yukarı çıkmak zorunda bırakıldı. Davaları bir türlü neticelendirmeyen, yanlış kararlar veren hâkimlere karşı büyük mücadele başlattı. Sonunda, mücadelesini kamuoyuna mal etmek için bir bildiri yayınladı.

Yusuf Erikel'un "adalet arama" bildirisi "Türk Milletinin Dikkatine... Tüm adliye camiası ve Barolar Birliği başta olmak üzere tüm baroların ve meslektaşlarımın dikkatine..." diye başlıyor.

Yusuf Erikel, bildirisinin girişinde, "Her Avukat gibi zaman zaman karşılaştığımız olaylar sonucu adliyede cübbemizi yakacak ve bu mesleği bırakacak noktaya geliyoruz." diyor ve "adalet yangısı"nı şöyle satırlara döküyor:

"Verilen kararlar, hâkim ve savcıların ne yüzünde ne ruhunda en ufak hassasiyet yaratmadığı gibi âdeta 'Ben bildiğimi derim... Sen git itiraz et, temyiz et' keyfiliği yüzünden hukuk muammaya dönüyor, mesleğin itibarı ve hukukun şerefi yerlerde sürünüyor."

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürk milliyetçidir 04 Şubat 2021 | 185 Okunma Sen kimin uşağısın?! 03 Şubat 2021 | 609 Okunma Tuğrul Bey ne dedi, fırsatçılar ne anladı? 02 Şubat 2021 | 274 Okunma Milliyetçiliğin azgını nasıl olur? 01 Şubat 2021 | 339 Okunma Eğer Saray, isterse CHP'yi susturabilir 31 Ocak 2021 | 609 Okunma