Herkes yazdı, biz de yazdık... Her türlü İmkân ellerinde, seçimde mağdur olan onlar! Nasıl oluyor bu?!
Bütün umutlarını R. T. Erdoğan'a bağlamışlar. O, bir dâhi!... O, zamanlar ötesi!... O, elini nereye değdirse ondurur!... O, ol deyince oldurur!... (Hâşâ! Tövbe estağfurullah!)
R. T. Erdoğan, İstanbul'a itekleye itekleye, hadi nazlanma diye diye Binali Yıldırım'ı yolladı, ardından kendi geldi. An oldu bir günde sekiz miting düzenledi. Her yerde gürledi.
Ya sesi kısılsaydı ne yapacaklardı! Kalakalacaklardı, değil mi!
Başlarını yukarı kaldırıp bir baksalar yanlışın nerede olduğunu görecekler ama Reislerine toz kondurmadıkları için suçu birbirlerinin üstüne atıyorlar.
R. T. Erdoğan, kimseye inanmadı, kendisini ortaya attı. Bilinen, herkesin tanıdığı ve hatta güvendiği isimlerin hemen hiçbiri yanında yok. Binali Yıldırım yanında diyeceksiniz. Geçmişte, onu "sırdaş" diye yazmıştım. Eskilere girmeyelim. Belediye Başkanlığı'ndan beri "birlikteliği" ileri safhadaydı. Onun dışında herkes uzaklaştı, uzaklaştırıldı.